İstanbul'Daki En Güzel Camiler
İstanbul, “iki kıtada yer alan tek şehir” veya “ikiye bölünen tek şehir” olarak kabul ediliyor. Şehrin ortasındaki ünlü boğaz olan Boğaz'a büyük bir şöhrete sahiptir. Şehre aşık olan Roma İmparatoru Konstantin, İmparatorluğun (Roma ile) bir eş-sermayesi haline getirmeye ve 'Konstantinopolis' adını vermeye karar verdi.
Sultanahmet Parkı'ndan Ayasofya. | © Serhat Engül
Bir Yunan kolonisi olarak kurulan ve Roma'nın başkenti olarak Batı tarzında inşa edilen İstanbul, Osmanlıların gelişine kadar Doğu mimarisiyle tanışmadı. İstanbul, derin tarihi mirasıyla Doğu ve Batı etkilerinin mükemmel bir karışımına ev sahipliği yapmaktadır.
Bu melez kültür özellikle Ayasofya'da açıkça görülmektedir. Bir kilise olarak inşa edilen ve daha sonra bir camiye dönüştürülen Ayasofya, her iki dinin mirasını barındırıyor. İnsanlığın ortak mirası olduğu için şimdi bir müze olarak hizmet veriyor. Bu nedenle Ayasofya sadece İstanbul'un en önemli kilisesi değil, aynı zamanda en önemli camidir. Ancak, resmi olarak bir müze olduğu için, kökenlerinden bahsedilmesine rağmen, listede olmayacaktır.
Aşağıda listelenen camilerin tümü turistik bölgelerde yer almakta olup, iki ya da daha fazla günü İstanbul'a gezmek üzere gezenler tarafından rahatça gezilebilir.
Mavi Cami
Bu göze çarpan Osmanlı Camii, İstanbul'un en önemli üç cazibe merkezi arasındadır. Her turist, inanılmaz seramikleriyle ünlü Sultanahmet Camii'ni (gerçek adı Sultanahmet Camii) biliyor. Bu yüzden yüksek sezonda önünde uzun kuyruklar var. Sultanahmet Camii Sultanahmet Parkı'nda en iyi görülebilir. Parkın merkezinde bulunan bir havuz, bir tarafta Sultanahmet Camii ve diğer tarafta Ayasofya'nın muhteşem manzarasını sunmaktadır. Camiye girdiğinizde, büyük bir kubbe, 45 metre yüksekliğinde ve onu destekleyen dört fil ayak sütununu göreceksiniz. Elle çizilmiş resimler, kaligrafi ve seramikler kubbe üzerinde göz alıcıdır.
Süleymaniye Camii
Kısa bir süreliğine İstanbul'u ziyaret edenler, Sultanahmet Camii'ni görme şansına sahipler ve sonuçta bu şaheseri kaçırıyorlar. Kapalıçarşı'ya sadece 10 dakika yürüme mesafesinde (şehrin mutlaka görülmesi gereken bir yer). Yüce mimarisinin yanı sıra Süleymaniye Camii'ni çok önemli kılan iki detay var: Kanuni Sultan Süleyman olarak bilinen Osmanlı'nın en meşhur Sultanı adına inşa edilmiş ve en ünlü ve yetenekli mimar tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu, Mimar Sinan. Cami, Tarihi Yarımada'nın baskın tepesinde yer alır ve özellikle Haliç'ten göz kamaştırır.
Rüstem Paşa Camii
Osmanlı mimarisinin bu gizli mücevheri, ünlü mimar Mimar Sinan tarafından yaptırılmıştır. Sultan Süleyman'ın Sadrazamı Rüstem Paşa için inşa edilen bu cami, henüz küçük ancak görkemli. Seramik karolar söz konusu olduğunda, çoğu insan Sultanahmet Camii'ni düşünür, ancak en değerli İznik seramik karoları Rüstem Paşa Camii'nde görülebilir. Caminin yeri, İstanbul'da görülmesi gereken bir diğer mekân olan Mısır Çarşısı'ndan sadece beş dakika yürüme mesafesinde olması nedeniyle elverişli.
Yeni Cami
Bu cami, Sultan'ın annesi anlamına gelen Valide Sultan adına inşa edilmiştir. Adı yeni olsa da, aslında 350 yaşında. Öndeki meydanda, Venedik'in San Marco Meydanı'nda olduğu gibi, güvercinler de uçarken görülebilir. Şehrin tarihi kesiminde buluşma noktası olan Eminönü'de yer aldığı gibi, tarihi İstanbul'un Galata Köprüsü'nden ya da Asya'dan gelen bir tekneye gelen silueti ana cazibesidir. Bu caminin bakım ve onarım masraflarını karşılamak için kurulmuş olan Mısır Çarşısı'nın hemen yanında yer almaktadır.
Ortaköy Camii
Gerçek adı Büyük Mecidiye Camii olan Ortaköy Camii, Boğaz'ın mücevheri olarak bilinir. Ünü, Boğaziçi'nin en güzel semtlerinden biri olan Ortaköy'deki konumu ve zarif Barok mimarisinden gelmektedir. Bir tekne turunda insanlar için muhteşem manzaralar sunan cami, içinde bulunan insanlar için de Boğaz'ın muhteşem manzarasını sunuyor. İstanbul'un melez kültürünü yansıtan en üst yapılardan biridir.