İngilizce Anlamsız 15 İspanyol Atasözü
Söz konusu olduğunda sözler ve atasözleri genellikle bir ülkenin kültürü ve geçmişi hakkında çok şey söyler. Bu İspanyolca ifadeler bilgelik, mizah ve zekâ ile doludur, ancak kelimenin tam anlamıyla İngilizce'ye çevrildiğinde anlamsızdır. Eşdeğerlerini tahmin edebilir misiniz?
'Camarón que se duerme se lo lleva la corriente.'
Çeviri: Uyku karidesleri su akımı tarafından taşınır.
Anlamı: Sen erteliyorsun, kaybedersin. Eğer işarette hızlı değilsen, başka biri fırsatı ele geçirecek, ya da sonsuza kadar kaybolacak.
'Lo hecho, pecho.'
Çeviri: Ne yapılırsa, göğsünüzü gösterin.
anlam: Yapılan bitti. Geri dönüş yok, bu yüzden cesur bir yüze sahip olabilirsiniz ve size gelenlere karşı karşıya gelebilirsiniz.
'En boca cerrada no entran moscas.'
Çeviri: Kapalı ağızda sinekler girmez.
Anlamı: Bazen ağzını kapalı tutmaktan iyidir. Eğer yapmazsan, sonuçlarla yüzleşmeye hazır ol.
'Cría cuervos y te sacarán los ojos.'
Çeviri: Kargaları kaldırın ve gözlerinizi çıkarırlar.
anlam: Cömertliğinizi kötüye kullanacak nankörlere karşı nezaketinizi boşa harcamamaya dikkat edin.
'Kötü bir tiempo, buena cara.'
Çeviri: Kötü zamanlarda, iyi bir yüz.
anlam: Zorlaşırken bile başınızı yüksek tutun.
"El quiera pescado que se moje el culo."
Çeviri: Balık yakalamak isteyen biri kıçını ıslatmak zorundadır.
anlam: İsterseniz bir şeye sıkı çalışmaya hazır olmalısınız; işler sadece kucağına düşmez.
''
Çeviri: Bir farenin başı bir aslan kuyruğundan daha iyi.
Anlamı: Küçük bir gölette büyük bir balık olmanın, büyük bir okyanustaki küçük bir balıktan daha iyi olması daha iyidir. Daha etkileyici bir şeyle ortalamasından daha az iddialı bir şeyde en iyisi olmak daha iyidir.
'Moro viejo nunca será buen cristiano.'
Çeviri: Eski Moor asla iyi bir Hıristiyan olmayacaktır.
anlam: Eski alışkanlıklar kolay bırakılmıyor; Gerçekten kim olduklarından birini değiştiremezsin.
'Sevgiyle Sevilla'nın su sillası.'
Çeviri: Seville'ye giden kişi koltuğunu kaybetti.
anlam: Eğer yerinizi bırakırsanız, kaybedersiniz. Ayaklarını kaldır, koltuğunu kaybet.
'Bir falta de pan, buenas oğlu tortas.'
Çeviri: Ekmek yoksa kek yapar.
anlam: Sahip olduklarınızla ilgili yapmayı öğrenmelisiniz; dilenciler seçici olamaz.
'Elveda hayır llora, anne yok.'
Çeviri: Kim ağlamaz, emzirmez.
anlam: Şeyler onlara ihtiyacı olanlara gider; sadece gıcırtılı tekerlek yağlanır.
'Zapatero a tus zapatos.'
Çeviri: Shoemaker, ayakkabılarına!
anlam: Bildiklerine ve kendi işine bak. İhtiyacın olmayan yere gitme.
'Gato con, hiçbir caza ravanını değil.'
Çeviri: Eldivenli bir kedi fareleri yakalamaz.
anlam: İşi bitirmek istiyorsan, ellerini kirletmeye hazır ol.
'Las cuentas claras y el çikolata espeso.'
Çeviri: Hesaplarınızı açık tutun ve çikolatanız kalın.
anlam: İş dünyasında, düzenlemeler konusunda şeffaf olmak ve iyi kayıtlar tutmak en iyisidir.
'Bir pan de quince días, hambre de tres semanas.'
Çeviri: 15 günlük ekmek, üç haftalık bir açlık.
anlam: Dilenciler seçiciler olamaz; Eğer karnı acıkırsan, verdiğiniz şeyi yiyeceksin.