Guatemala'Nın Atitlan Gölü'Nün Yükselişinin Arkasındaki Gizem

Atitlan Gölü, Guatemala'daki en etkileyici doğa harikasından biridir ve volkanlar empoze ederek derin mavi suların geniş bir alanıdır. Atitlan, yıllardır dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri çekiyor, ister hippiler ister alanın içinden geçen kursları, ya da Instagram'ları en çok sevilen fotoğrafları arıyorlar. Gölün etrafında gezdiğiniz köylerden hangisi olursa olsun, Atitlan'ı bu kadar ilgi çekici bir yer yapan başka bir fenomenin kanıtını göreceksiniz.

Atitlan Gölü | © Tucker Sherman / Flickr

Turistik hotspot ilginç bir sırrı var

Batık ve yarı su altındaki binalar, kıyı şeridini, öğleden sonra ışığında parıldayan hayalet gibi batık yapılar olarak görünen bazı yerlerde gösterir. San Pedro La Laguna'daki rıhtım, gölün nasıl yükseldiğini görmek için en iyi yerlerden biridir, tekneden ayrılırken suyun altında görülebilen bir dizi ev ve dükkan vardır.

Atitlan Gölü kanosu | © Christopher William Adach

Bilim'in cevabı yok…

Kıyıya yakın arazi satın alan Guatemalalar ve yabancılar, geçtiğimiz on yıllarda gölün yutmuş olduğu pahalı yatırımların görülmesine neden oldu; ancak şimdi yerli Maya topluluklarının neden evlerini su kenarından uzakta inşa ettiklerini fark ettiler. Ama su neden yükselmeye devam ediyor ve hiç durmayacak?

Bölgedeki bilimsel araştırmalar çok sınırlıdır ve açıklamaların çoğu sadece bu aşamadaki teorilerdir. Yerel Maya topluluklarının açıklaması, Atitlan Gölü'nün su seviyesinin yaklaşık 50 yıllarında döngüsel bir düzende yükselip düştüğü yönündedir. Yaşlılara göre, bu insanlar kolektif bir hafızaya sahip olduğu sürece böyle olmuştur.

Bazı insanlar, artan su seviyelerinin, suyun akiferlere akmasına izin veren jeolojik kırılmalarda tıkanıklıklarla açıklandığını söylüyor. Bunun gölden çıkan tek büyük çıkış olduğu göz önüne alındığında, iyi bir teori gibi görünüyor.

Gelişim teorileri

Blokajlar, toprak kaymaları, tarım ve ormansızlaşma nedeniyle artan tortular ile oluşturulabilir; veya kırıklar, tarımsal gübre seviyeleri çok yüksek olduğunda salgılanan siyanobakteriler tarafından bırakılan organik materyal tarafından tıkanmış olabilir.

Gölden çıkışların tıkanmış olabileceğine dair kanıtlar da vardır. 1976'te bölge güçlü bir depremle sarsıldı ve su seviyeleri önemli ölçüde düştü. Bazıları bunun, depremin, suyun gölden ayrılabileceği yeni çatlaklar açması olduğunu söylüyor.

Atitlan Gölü'nün gizemine verilen kısa cevap, hiç kimsenin henüz yükselen su seviyeleri için kesin bir açıklama yapmamış olması, fakat bazı teorilerin diğerlerinden daha anlamlı olduğu görülüyor.