Sofya'Da Alexander Nevsky Katedrali'Nin Kısa Tarihi

Sofya gezinize hazırlanırken, tekrar tekrar Saint Alexander Nevsky Katedrali'ne rastlarsınız. Sofya ve Bulgaristan'ın en önemli Ortodoks kilisesi, ülkenin patriğinin oturduğu yerlerden biridir. Ziyaret etmeden önce, onu ne kadar özel kılan ve nasıl ortaya çıktığını keşfedin.

Ne zaman ve neden inşa edildi?

Katedralin inşası, 1879’de Osmanlı İmparatorluğu’ndan Bulgaristan’ın kurtuluşuna bağlandı. O zamandan beri, Bulgarlar bölgede bir Rus ordusu varken, ordunun bir ordusu yoktu, savaşın ana kısmı Rus ordusu tarafından üstlenildi. 1878-1879 Rus-Türk Savaşı'nın sona ermesinden sonra, minnettar Bulgar halkı, ülkenin kurtuluşu için savaşan ve ölen bütün cesur adamlar olan Bulgar ve Ruslara bir anıt inşa etmek istedi.

Muhteşem bir Ortodoks katedralinin, kurbanın hatırasını en iyi yansıtacağı karar verildi. İnşaat süreci 30 yıllarını aldı, zira süregelen savaşlar 12'e kadar bir başka 1924 yılı için katedralin resmi açılışını geciktirdi. İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikan ve İngiliz uçaklarının Sofya'yı bombaladığı zaman ağır hasar gördü.

Aziz Alexander Nevsky Katedrali | © Pixabay

İsminin kökeni nedir?

Alexander Nevsky bir 13. Yüzyıl prensi idi, daha sonra bir Rus aziz savaşları (bugünkü Rusya'nın atası Slav kabileleri federasyonu) ile uğraşan bir aziz ilan etti. Aziz Alexander Nevsky, Bulgaristan'ın kurtuluş savaşı sırasında ülkeyi yöneten Rusya İmparatoru II. Alexander'ın kişisel himayesiydi, bu sayede katedralin hamisi olarak saygı ve minnettarlık bir jest olarak seçildi.

Aziz Alexander Nevsky Katedrali, Sofya | © Jorge Láscar / Flickr

Eğlenceli gerçekler

Katedralin temelleri atıldığı zaman, hükümet üyelerinin isimleriyle kutulu bir metal yanlarına gömülmüştür.

Katedral, hepsi Moskova'da oluşturulan ve buradan Sofya'ya getirilen 12 çanlara sahiptir. Bunların en büyüğü 12 ton ağırlığındayken, en küçüğü sadece 10 kg.

Katedral kubbeleri altın kaplıdır.

İtalyan mermeri, Brezilya oniks, Hint alabaster ve Münih'teki avizeler gibi katedralin iç mekanlarını da sunmak için nadir ve pahalı malzemeler kullanıldı.

Katedralin kubbesinde, Hıristiyan sanatına adanmış, Bulgar dini sanatının gelişimini karakterize eden eşsiz simgeler ve duvar resimleri içeren küçük bir müze bulunmaktadır.